
Yakup Deniz’in Bir Tecavüzcü İle Yayın Yapması
Esenlikler arkadaşlar. Yakın zaman önce bildiğiniz üzere Yakup Deniz bir kitap çıkardı. Adı: İslam “kadın” ve İnsan adında. Kendisini bu konuda tebrik ediyoruz. Ancak adından da anlayacağımız üzere “Kadın”ın İslam dinindeki konumunu eleştirdiğini düşündüğümüz bu kitabın Ateizm Derneği Tv’de yani 16 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz eden ve “kadın” satan bir kişinin yönetmenliğinde tanıtılmasını garipsemedik desek yalan olur.
Ateizm Derneğinde son yaptığı ve kitabını dağıttığı yayında söylediklerinden anladığımız kadarıyla Yakup Deniz bu durumdan çok da kaygı duymuyor. Çünkü o yayında söyledikleri karşısında tek kelime ile bizim ağzımız açık kaldı. En azından Apostate Prophet Rıdvan Aydemir kadar onurlu bir duruş sergilemesini beklediğimiz Yakup Deniz, bırakın böyle bir duruş sergilemeyi, aksine bir de tecavüzcülerin geçmişlerini araştırmayın bile dedi. Şimdi size bu yayında söylenen ve benim tek tek yazıya döktüğüm kan donduran konuşmaları aktaracağım arkadaşlar.
Yayının sonunda Yakup Deniz konuya iyi niyetli bir yaklaşım sergileyerek “birbirinizi yok etmeye çalışmayın… Buradan bir fayda gelmez” diyor ve ekliyor “Şimdi Ateizm Derneğinin 100 Bin üyesi olsa, 200 Bin insana seslense kötü mü olur” diyor. Sonra isim vermeden benim kanalımın da gelişmesinin kötü olmayacağını iletiyor. Ancak Ateizm Derneğinin bu yönetimi varken Ateizm Derneği TV’nin 100 bin üyesi olması bence sadece tecavüzcü ve koruyucuları için çok iyi olacaktır.
Bu olayları incelediğimiz zamanda Efe Aydal eski dernek yöneticilerinden iki kadınla konuştu ve bu konuda bir video yaptı. Henüz 100-200 üyesi varken, gönüllü olmak isteyen bir “kadına” “Erkek arkadaşınla seviştikten sonra keyif sigarası içerken beni ararsın” dediği iddia edilen bir kişi için 100 Bin üye olması durumunda ne yapabileceğini ben kestiremiyorum. Siz kestirebiliyorsanız söyleyiniz. 2015- 2016 döneminde bir çok “kadın” gönüllünün çıktığı söylenirken, eski yöneticilerden birisi tecavüzcü Emir Onur Çilek’in karısı Morgan Romano’ya karşı yaptıklarıyla ilgili iddiaları iletirken biz neyin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunun tasvirini bile yapamıyoruz. Ancak 16 yaşında bir kız çocuğunu evine çağırıp zorla tecavüz ettiği kesin bir adamın olduğu derneğe siz kızınızı, eşinizi veya “kadın” arkadaşlarınızı üye için gönderir misiniz? Şimdi bu şartlar altında Ateizm Derneğinin abone sayısının artmasıyla iyilik mi olur, yoksa kötülük mü olur ben şahsen kestiremiyorum. Çünkü her şeyden önce bu tecavüzcü cezasını çekmemiş bir kaçaktır. Bunu da göz önüne alırsanız, Ateizm Derneği yönetimi, Ateizm Derneği ismini tek tasvirle yerin dibine sokmaktadır. Bu durumu görmesi veya düzeltmesi bir kenara bir de derneğin bu aymazlığını eleştirenleri üyelikten atması, en ufak bir eleştirinin bile sesi kısılması tek kelime ile baskıcı ve zorba bir yönetimin, derneği mahvettiğini göstermektedir.
Yakup Deniz kendi isminin de bu tecavüzcülük içinde yerin dibine girmesine ses çıkarmıyor veya göremiyor olabilir. Ancak durum tam olarak da budur. Yine de bakın Yakup Deniz ne diyor başka…
“Bunun için birbirimizi yok etme yerine, çeşitli olalım, çeşitli… Ayırımsız… Ayrımsız… Kürt Türk demeden“
Evet burada duralım arkadaşlar. Gördüğünüz gibi Yakup Deniz diyor ki Kürt Türk demeden ayrımsız olalım. Peki koruduğu tecavüzcünün kendi sitesinde Kürtler’i “namus cinayeti işlerler, kızlarını zengin çocuklarla evlendirmeye çalışırlar, olmayınca öldürürler, kan parası isterler” saçmalıklarına meze yaptığını biliyor mu? Kendi sitesinde Emir Onur Çilek Türkçe olarak 2003 yılında Florida’da yaşarken Kürt-Türk bir ailenin kendisine tecavüz suçlaması yaptığını, kızlarını zengin olduğunu anlayınca yamamaya kalktığını, sonra da bu kızı namus cinayeti ile öldürdüğünü belirtmektedir. Ben Onur’a oradaki Kürt kelimesini kaldır dedim. Çünkü oradaki Kürt kelimesi tek kelimeyle okuyan kişilere “Kürt ise töre cinayeti işlemiştir” ön yargısını verebilmek için yazılmaktadır. Kendi sitesinde kötülediği katil diye itham ettiği insanların Kürt-Türk olduğunun altını çizmesi bir planın parçasıdır.
Kızın ailesine sordum Kürt müsünüz diye, değilim dedi. O zaman oradaki Kürt kelimesi ne için var? Tamamen kendi palavralarına ön yargılı insanları katmak için var. Çünkü kendi sitesinde katil diye iftira attığı kişilerin Kürt olması bu iftiraları daha inandırıcı yapacak; bazı kendilerini bilmezlerin gözünde. Oysa Kürtler ve Türkler namuslarına düşkün insanlara sahiptirler. Töre cinayeti nedeniyle katil diye itham ettiği, iftira attığı bir aileyi Kürt – Türk diye damgalaması Türklere ve özellikle de Kürtlere bir iftiradır. Bu kabul edilemez. Bize karşı ezilenleri savunduğunu iddia edenlerin bu gerçekleri görmemesi de anlaşılır gibi değil.
Bu durumda insanları Kürt – Türk diye kim damgalıyor Yakup Deniz? Git de savunduğun tecavüzcünün sitesini oku. İnanmıyorsan, benim Nisan ayı sohbet yayınımı izleyebilirsin orada da tek tek anlattım. (NİSAN AYI SOHBET VE YORUM OKUMA) Bu arada belirteyim ben Onur’a oradaki Kürt ibaresini kaldır dediğimde, neden kaldırayım demişti. Bence de kaldırma ki, insanlar senin kendi adi suçunu örtmek için neler yaptığını görsünler.

Şimdi bize Türk Kürt ayırmayın diyen Yakup Deniz bakın sonrasında ne diyor
” Bir insanın geçmişine ta 20 yılına 15 yılına giderek yargılarda bulunmak iyi bir şey değil“
Kimi kast ediyor? Bir tecavüzcüyü… Sonra da “yav niye, yani sebep ne?” diye de ekliyor. Sebep 16 yaşındaki bir kıza tecavüz edilmesi, sebep o kızın bu adiliğin altında ezilerek intihar etmesi, sebep suçlunun hala üste çıkıp insanları ve anladığım kadarıyla Yakup Deniz gibi birisini de kandırabilen birisi olması, sebep adi bir suç işlemiş bir kişinin cezasını çekmemiş olması, sebep tecavüzün dünyanın en adi, en pislik suçlardan birisi olması… Başka sebep sayalım mı Yakup Deniz’e… Yakup Deniz daha ne sebep istiyor? Emir Onur Çilek Yakup Deniz’in, kızına, eşine, “kadın” akrabalarına tecavüz etmediği sürece bize gelip sebep mi soracak? Bir sebep olması için illa senin yakınlarına mı tecavüz etmesi lazım Yakup Deniz?
Kaldı ki bir insanın geçmişine gitmek kötü bir şey diyor. Bu saçmalığı size 3 madde ile anlatayım
1- Şöyle düşünün bir milletvekili veya bir parti üyesi var partisi önemli bile değil, 20 sene önce 16 yaşında bir kız çocuğuna Türkiye’de veya dünyanın herhangi bir yerinde tecavüz etmiş ama cezasını bir şekilde çekmemiş olsun. Bu durumda Yakup Deniz o parti üyesi veya milletvekili hakkında gerçekleri söyleyen ve bunları açığa çıkartan gazetecilere “siz iyi bir şey yapmıyorsunuz. Hem neden bu haberleri yapıyorsunuz” diyecek? Sanki biz suçluyuz. Sanki bir uyduruyoruz bunları. Biz diyor sebep ne, katıldığın yayını yöneten tecavüzcüye sorsana “hangi sebeple 16 yaşında bir kıza tecavüz ettin” diye? Tecavüz suçunu işleyenlere değil, o suçu açığa çıkaranlara mı sebep soruyorsun Yakup Deniz?
Bu ülkede bir ordu veya polis mensubu bir kzıa tecavüz etse insanlar o kişinin kurumunda atılmasını istese sanırım Yakup Deniz “bir insanın geçmişine ta 20 yılına 15 yılına giderek yargılarda bulunmak iyi bir şey değil” diyecek. Ne farkı var? Tecavüz eden Ateizm Derneği yöneticisi, tecavüz edilen de senin kızın veya akraban olmayınca geçmişini kurcalamayalım mı Yakup Deniz? Bırakalım o adi yüz kızartıcı suç orada mı kalsın? Asıl bir tecavüzcüyü bu kadar can siperhane ve bu kadar aymazca savunmak Ateizm’e daha çok zarar vermiyor mu? Oysa belki de en baştan ben de dahil herkes tepki koymalıydı. Ancak bazı gerçekler yeni ortaya çıktı, artık bu saatten sonra bir tecavüzcüyü koruyan herkes Ateizme bu ülkede balta vurmaktadır. İhanet etmektedir.
2- 15 yıl veya 20 yıl veya 20 gün ne fark eder? Bir tecavüz suçu işlenmişse bu suçun cezası çekilmemiş, aksine tecavüzcü olan kişi adaletten kaçmışsa, bu durumda takdir mi etmemiz gerekiyor, Yakup Deniz’e göre? 20 gün önce tecavüz eden kişiye hesap soralım da 20 yıl önce edene sormayalım mı diyor? Yakup Deniz’e göre tecavüz suçunun vadesi nedir? Kaç günde, kaç yılda zaman aşımına uğramaktadır? Bir suçun cezası çekilmemişse, suç değil midir? Ancak tecavüze uğrayan o 16 yaşındaki kız 20 yıldır hala ölü… Yakup Deniz gibileri 16 yaşında bir kızın bile hesabını soramayacaksa veya bu konuda bir şey demeyecekse o zaman kim neyin hesabını, kimden sormaya kalkıyor? Yakup Deniz kendi kitaplarının dağıtımı için mi susmaktadır? Kendi kitabını Ateizm Derneği Tv dağıttı diye mi, bir suçu ve suçluyu masumlaştırmaya çalışıyor? Neden Yakup Deniz gibi her yerde haktan, adaletten bahseden bir adam 16 yaşında tecavüze uğradığı için intihar etmiş bir kızın ve sonrasında para karşılığında internet sitelerinde satılan “kadın“ların hesabını sormamaktadır? İslam kadın ve insan kitabını neden yazmıştır? Kadınlar için yazmadığını yaptığı savunmadan çıkartabilir miyiz? Var mı bir cevabınız?
Bize gelip Yakup abi bu ülkede adaleti savunuyor diyenler öldürülen kızın ve para ile internet sitelerinde satılan “kadın“ların adaletini neden sadece biz soruyoruz? Neden Yakup Deniz bırak bunu sormayı bir de çıkıp 15-20 sene önceki geçmişe bakmak iyi değildir gibi kabul edilemeyecek bir gafleti gösterebilmektedir? Bu neyin aymazlığı, neyin cehaletidir? Ateistler kendi içlerindeki adaletsizliğin hesabını soramayacak sabah akşam nisa 34’ü, Ayşe’nin yaşını mı soracaklar?
Tecavüze uğrayıp intihar eden çocuğun yaşını sormayanlar “aman geçmişi kurcalamayın” diyenler Ayşe’nin kaç yaşında evlendiğini sorgulayarak ne kadar samimi olacaklar? Eve çağrılıp zorla yatağa götürülen, ağzı bağlanıp tecavüz edilen bir çocuğun hesabını “aman geçmişi kurcalamayın” diye sormayanlar Nisa 34’de “ve o kadınları dövün” yazıyor mu diyecekler?
Kimleri kandırabileceğinizi bilmiyorum ama bu saatten sonra bir çok kişiyi kandıramayacağınızı düşünüyorum.
3- Mevzu sadece 15-20 yıl öncesi de değildir. Bu tecavüzcü Türkiye’ye geldikten sonra birkaç “kadın“ı internet sitelerinden fuhuş için satmış ve bu konuda hüküm de giymiştir. Ne yapalım Yakup Deniz, bunu da görmezden gelelim mi? Buna da mı susalım? Buna da benim tecavüzcüm, benim pez…im iyidir diyelim? “Aman sakın bizim tecavüzcümüzün, bizim pez.imizin geçmişini kurcalamayın mı” diyelim?
Ancak bakın Yakup Deniz konuya nasıl devam ediyor…
“Şimdi bir kürsü gibi açmışlar koymuşlar işte, gelin konuşun kardeşim. Gelin Tartışın. Ateizm Derneği yayınlarında eleştireceğiniz yön varsa“
Hilda Halada çıktı konuşmaya başladı, sesini ben mi kıstım? Yayını ben mi sildim? Ateizm Derneğinde sıkıysa sen konuşsana, sen onurlu bir davranış göstererek 16 yaşındaki kızın hesabını Ateizm Derneğinin yayınında canlı canlı sorsana? Bak bakalım seni de atıyorlar mı atmıyorlar mı? Neden bu rejide bir tecavüzcü var desene? Hadi… Madem eleştiriye açıklar ben de varım, sesimizi kesmeyecekler, kapatmayacaklar çıkıp çatır çatır tecavüzcünün nasıl yönetimde olduğunu, üyelik iptalinde nasıl oy verdiğini, Ferial Köseoğlunun discordlarda söyledikleri yalanları tek tek anlatalım o kürsüde, hadi? Kürsü kurmuşlarmış… Palavraya bakın… İktidar partileri gibisiniz. Bizim herkese kapımız açık ama bizi eleştirenlere değil diyorsunuz. Yüreğiniz yetiyorsa, Yakup abinin kanalı da olur, geleceğim orada çatır çatır anlatacağım. Bakın bakalım kimler neler yapmışlar. Hadi… Var mı sizde o yürek, o kürsü? Yok… Biraz sesini çıkaranı yayından alıyorsunuz, sesini kısıyorsunuz, üyelikten atıyorsunuz. Sonra da “programımızı arayanlara İslam “kadın” ve insan” kitabı dağıtıyoruz diyorsunuz. Emir Onur Çilek ve “kadın” kitabı dağıtın da millet nasıl bir tecavüzcü ve kadın satıcısının dernekte yöneticilik yaptığını görsün.
Bunları biz söylüyoruz ama yarın, öbür gün, müslümanlar ve onların medyaları da söyleyecekler. Bakalım o zaman dernek yöneticilerini savunmaya devam edecek misiniz? O zaman da bizim tecavüzcümüz, bizim … neyse…
Ayrıca bütün bu gerçekler ortada iken bir de Yakup Deniz ve Ferial Köseoğlu sanki tek sorun Sevan Nişanyan’mış gibi rol yapmaya devam ediyor. Yakup Deniz şöyle diyor.
“Başlangıç noktası Sevan Nişanyan’ın yayına çıkması Atatürk hakkında bir iki kelime etmesi. Sen de çıkacaksın onun öyle olmadığını söyle kardeşim“
Ferial Köseoğlu’da şöyle tamamlıyor:
“Akabinde de zaten bunun tam karşıtı bir program yaptık“
Tam karşıtı bir yayın yaptık ama ben atılmadan 4 gün önce Ferial Köseoğlu ve Bahar Kılıç’a “ben Sevan adındaki pisliğin nasıl iftiralar attığını her yerde söyleyeceğim.” dedim. Bu yüzden atıldım. Sonra çıkıp bir dernek gönüllümüze hakaret etti vs diyorlar. (bunu çok kereler anlattığım için burada değinmeyeceğim)
Ben 4 gün önce Ferial Köseoğlu ve Bahar Kılıç’a “tamam artık Sevan’ı konuşmayacağım” deseydim dernekten atılmayacaktım. Neden Sevan’ı konuşmamı istemediler, çünkü Sevan adındaki pislik derneğin yayınında ATATÜRK’e öyle üç beş laf değil, İFTİRA attı. Ben her kanala gidip “Sevan adındaki pisliğin derneğin yayınında söyledikleri” diye eleştirecektim. Bir de kitabında söylediği iftiraları anlatacaktım. İstemediler. Yakup Deniz neyi küçültmeye çalışıyor? “Atatürk hakkında bir iki kelimeymiş” Hadi canım sende… Bakın sonra ne diyor Yakup Deniz
“Dengesiz bir laf konuştu geçen yine. (Atatürk için) Şerefsizin teki diyor yani” Asıl şerefsizi yayınına çıkartanlar kimlerdi? Hala o yayın duruyor, hala asıl şerefsizin yayını orada duruyor. Ancak Derial Köseoğlu yine bir palavra sıkıyor.
“Biz çok sesli bir yeriz. Buradaki konuşmacıların da söylemleri derneği ilgilendirmez. “
Madem çok seslisin neden yayına çıkardığın ve seni alenen eleştiren Hilda Halada’nın sesini kıstın? Yayınını sildin. Oysa Şerefsizlerin (Sevan adındaki şerefsiz) yayınları hala orada duruyor… Ancak Ateizm Derneği yöneticilerini ve bir tecavüzcüyü eleştirenlerin yayınları silindi, neden? Kimi kandırıyorsunuz siz?
Hilda’yı programınıza davet ediyorsunuz sonrasında bir de bir “kadın“ı bir tecavüzcüyü korumak için yerin dibine sokmaya çalışan sizler değil misiniz?
Ferial Köseoğlu daha sonra yaptığı yayında Hilda için “bu kıyafetle çıkıyorsan bazı cümlelerden rahatsız olacak insan değilsin” demedi mi? Ferial Köseoğlu’na göre bazı cümlelerden rahatsız olmak için hangi kıyafetlerle çıkmak gerekiyor? Türbanla mı? Yoksa Ferial Köseoğlu gibi mi giyinmek lazım? Herhalde Ferial Köseoğlu kendisi gibi giyinmeyen veya belli standartlarda giyinmeyen kadınlara karşı cinsel karşılık olarak nitelendirilebilecek cümleler kurulmasında bir sakınca görmüyor. Bir de bu “kadın” çıkıp İslam “kadın” ve insan diye bir kitabın tanıtımında sunuculuk yapıyor, kitabın yazarı Yakup Deniz ile karşılıklı paslaşarak “tecavüzcülerin geçmişlerine aman bakmayın” demek istiyorlar.
Ateist yayıncılar içerisinde artık insanlar sevmedikleri kişilerin kendisine değil daha çok zarar versin diye “kadın” akrabalarına, kızlarına, eşlerine hakaret ediyorlar. Bu konuda şahsen tanısam da tanımasam da birkaç “kadın” bir kanalda çıktılar ve eleştirdiler. Ben kendilerini yürekten destekliyorum ve şahsıma, eşime, anneme ve kızıma alenen küfreden ve bunu çok terbiyesizce yapan birisi hakkında da gerekli hukuki işlemleri başlattım ve sonunda da tazminat davası açacağım. Oradan gelecek olan parayla bir şekilde bu camiada hakarete uğramış tüm kadınlara birer gül alacağım, özür mahiyetinde. Belki o zaman insanlar birbirlerine olan nefretlerini “kadın“ları kullanmadan çıkartmayı öğrenirler. Benim için kimin kime ne dediği umurumda bile değil, bana demiyorsa ancak insanların birbirlerine “kadın“lar üzerinden küfretmeleri kadar alçakça bir durum yoktur. İşte bizler ateistler içinde bile” kadın“ları hakaret aracı sayan, “kadın“lara söylenecek cümleleri kıyafetlerine göre değerlendiren, 16 yaşında kız çocuğuna tecavüz ederken müslüman olup, sonra ateizm perdesine sığınan ve üstüne bir de “kadın“ları para karşılığında satan bu insanlardan bu camiayı temizleyeceğiz. Ben Yakup Deniz’in de belki bu temizlikte bir nefer olabileceğini düşünmüştüm ama değilmiş anladığım kadarıyla.
Kusrua bakmasın Yakup Deniz “Hepimiz yayın yapalım el ele” dese de, benim elimi bu kadar kirletmeye artık niyetim yok. Kendisi kendi elini kirletmeye devam edecekse kendisi bilir. Ancak nerede ve nasıl kirlettiğini görsün diye bunu yazdım. Umarım bu yazıdan bir özeleştiri çıkartır “Eyvah ben ne yaptım” der ve devam etmez. Kitaplarının dağıtımının da tecavüzcülerin yönettiği yayınlarda dağıtılmasına engel olur.
Yaşım kendisinden küçük ama sanırım bazı şeyleri görmek için yaş gerekmiyor… Ben de geç gördüm ama gördüm. Siz de görün istiyorum ki, herkes görebilsin ve ateistlerin içlerindeki tecavüzcü ve savunucularına karşı nasıl onurlu durabildiklerine şahit olabilsinler.
Uçaktaki ATEİST
Ahmet BALYEMEZ